21.10.2011

bir şey yapmalı heyy!

"siz niye evlenmediniz?"

Bu soruyu duyacağım hiç aklıma gelmezdi gerçekten. ulan duyan da yaşlı başlı bir adam sanacak beni..henüz genç sayılırım, iş hayatı biraz yaşlandırdı, enerjimi aldı gerçi ama, daha iyi şartlarda tekrar enerji depolayacak, emekli modundan kurtulabilecek bir haldeyim.. ama bu iş hayatında aynı ortamda hiç bir zaman bulunamayacağın insanlarla beraber çalıştığın için 27 yaşında bir insanın evlenmemiş olması, en azından bir kaç sene daha evlenmeyi düşünmüyor olması bu insanlara çok garip geliyor.. "ben sizin kafa yapınızda insanlar değilim, farklıyım ulan ben sizden!" diye bağırasım geliyor bütün fabrikaya..bi daha da bulaşmazlar bana,,bunu da yaptıracaksın sonunda bana iş hayatı!

neyse, ankarada geçirdiğim 3 gün bana istanbuldaki yaşamımı sorgulattı tekrar. belki kısa zaman da olsa görmek istediğim herkesi gördüm, yapmak istediğim her şeyi yaptım, gitmek istediğim bütün barlara gittim ankarada 3 günde. bir bardan içeri girerken garsonun güler yüzle" nerelerdesin" diye sorması bile bende ankaraya dönme isteği uyandırdı.. şunu anladım ben bu konuda muhafazakırım arkadaş. olmuyorsa olmuyor işte, her gün saatlerce yol çek, arada bir denk gelen tatil gününde de nereye gideceğini bileme, kimle takılacağını bileme.. yok böyle bir hayat..ben planlı adamım, en azından "bu gece plansız takılacam, hele bi kadıköye ineyim" diye bile plan yapıyorum. burda ne bok yiyeceğimi bilemiyorum ama.. hedef kpss, çalışıp ankaraya dönmeli.. seneye yaza en erken.. belki iş şartları düzelir, biraz para görür yüzümüz, insani şartlarda yaşamaya başlarız, o zaman tekrar değerlendirilir bu ama, hiç kendimi kandırmama gerek yok, dönmeli ankaraya..

6.10.2011

4+1

bugün yine çok darlandığım günlerden biriydi..biralarımı aldım; tam 5 adet, bostancı sahiline gittim.. tabii ki tek başımaydım, sormanıza gerek yok.. bu bostancı sahilinde bir sürü pota var, belki bilen vardır.. söylemesi ayıp ben de basketbol oynadım uzun yıllar, uzun yıllardır da oynamadım..ilk 4 birayı içtikten sonra- tabii arada sürekli potalarda oynayan çocukları  kesiyorum- müthiş bir basketbol oynama isteği doğdu bende, aynı eski günlerdeki gibi..bir dönem her allahın günü giderdim potaya, "abi"lerimle oynardım.. şimdi o abilerdendim artık, ama deplasmandaydım, burası benim potalarım, bu soğuk benim soğuğum değildi..tek başına oynayan yetenekli bir çocuğu kestirdim gözüme..beytepe günlerimdeki gibi "hocam" diye başladım söze, "ben de atabilir miyim seninle" dedim.."eskiden basketbol oynardım ama yıllar oldu" diye de ekledim sonra, sanmasın ki basketbol topunu bomba sanıyoruz..ilk maaşımla basketbol topu aldım lan ben, hala oynayamadığım..

her konuda haddinden fazla tevazu gösteririm ama ben yetenekliyim arkadaş..2 yıl olmuş elime basketbol topu almamışım ama 2 gün oynasam eski formumu yakalarım diye düşündüm..biraz kondisyonum eksik olabilir, canım sağolsun..bir serkan erdoğan olurdum en azından, üstüne düşseydim.. bu konuda sayfalarca yazarım ama başka zaman yazacağım..

üzülüyorum işte, hayattaki tek hayalim basketbolcu olmaktı, şimdi saçma sapan bir yerde saçma sapan bir şekilde gıda mühendisliği yapıyorum, yazık lan bana..

kalan tek biramı içtim ve eve döndüm..

4.10.2011

gayret et güzelim

kendi evimin kokusuna yabancıyım.şu anda farkettim.. şu sıra yabancı olduğum olgularla ve de insanlarla da alakalı olabilir mi ki?

olamaz mı, bence olabilir..