yaşadığım olayları bireylerden bağımsız düşünmeye başlıyorum, kimine göre basit, bana göre ağır, kendimi değersiz hissettirecek şeyler yaşıyorum bu sıra.. bunu bana tanıdğım bireylerin yaptığına üzülmüyorum ama, kendi düştüğüm hale üzülüyorum, insanlara verdiğim değeri sorguluyorum, saflığımı, iyi niyetimi kaybediyorum, gün geçtikçe daha da nefret ediyorum hayattan.. amaçsızlığım artıyor, susukunluğum zıvanadan çıkıyor.. yanlış yüzyıl insanıyım galiba..herkesten şüphelendiriyor beni hayat artık..
"aramızda yıllar, yollar, dağlar var iken, beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş" derken bile bir kuşku var artık, damacana suyundan musluk suyuna terfi etti düşüncelerim..