bugün yine çok darlandığım günlerden biriydi..biralarımı aldım; tam 5 adet, bostancı sahiline gittim.. tabii ki tek başımaydım, sormanıza gerek yok.. bu bostancı sahilinde bir sürü pota var, belki bilen vardır.. söylemesi ayıp ben de basketbol oynadım uzun yıllar, uzun yıllardır da oynamadım..ilk 4 birayı içtikten sonra- tabii arada sürekli potalarda oynayan çocukları kesiyorum- müthiş bir basketbol oynama isteği doğdu bende, aynı eski günlerdeki gibi..bir dönem her allahın günü giderdim potaya, "abi"lerimle oynardım.. şimdi o abilerdendim artık, ama deplasmandaydım, burası benim potalarım, bu soğuk benim soğuğum değildi..tek başına oynayan yetenekli bir çocuğu kestirdim gözüme..beytepe günlerimdeki gibi "hocam" diye başladım söze, "ben de atabilir miyim seninle" dedim.."eskiden basketbol oynardım ama yıllar oldu" diye de ekledim sonra, sanmasın ki basketbol topunu bomba sanıyoruz..ilk maaşımla basketbol topu aldım lan ben, hala oynayamadığım..
her konuda haddinden fazla tevazu gösteririm ama ben yetenekliyim arkadaş..2 yıl olmuş elime basketbol topu almamışım ama 2 gün oynasam eski formumu yakalarım diye düşündüm..biraz kondisyonum eksik olabilir, canım sağolsun..bir serkan erdoğan olurdum en azından, üstüne düşseydim.. bu konuda sayfalarca yazarım ama başka zaman yazacağım..
üzülüyorum işte, hayattaki tek hayalim basketbolcu olmaktı, şimdi saçma sapan bir yerde saçma sapan bir şekilde gıda mühendisliği yapıyorum, yazık lan bana..
kalan tek biramı içtim ve eve döndüm..
Ya dün aynı saatlerde buna benzer bir konuşma yaptım arkadaşıma. Ben hayallerimin gerçek olmayacağını biliyorum dedim, hayaller mutlu eder, gerçekler değiştirilmez ve irite edicidir. Bunları bilip de yaşamak ise bir o kadar şaşırtıcı.
YanıtlaSilBasketbol oyna, devam et, ama böyle kötü hissetme.